30 Ekim 2012 Salı

Mektup 2

sevemediğim hayat,
sana bu mektubu büyük bi heyecanın üstünden hayalkırıklığı yaşarken yazıyorum.istediğin gibi ağladım,gözyaşım kurudu,tırnaklarımı yedim ve en sevdiğin şeyi yaptım yine boşverdim.bu kadar bencil olmana dayanamıyorum artık.sana engel olmaya çalışmaktan yoruldum.değil mi ? tam da istediğin gibi gidiyorum.ne güzel!güçlü görünmeye çalışmaktan,umursamaz gibi davranmaktan yoruldum bilmeni isterim.bunların hepsini sen mutlu ol diye yazıyorum.bu gün yine minimum 5 kişiden oluşan yakın çevremden değişmem gerektiği konusunda öneriler aldım.yine biçoğu normal olmadıgımı söyledi.sizin karsınızda bu hayat yok diyemedim.bu pembe kıvırcık perugu ve acayip makyajıyla ilk önce kandıran sonra üzüp ağlatan 'hayat' yok.ben sana inandım .ben herşeyin peruğun kadar pembe olacagına inandım.bunu bana neden yaptın ? sen üzül bana acı diye yazmıyorum bunları.ama bil ki acı çekiyorum.ne düşündüğünün önemi yok.zaten yıllardır beraberiz.sen beni ben seni iyi tanıyoruz.artık beni şaşırtacak birşey yap lütfen.tüm hayal kırıklıklarını,acılarını,bencilliğini,üzüntülerini öğrendim.hissizleştiğimi hissediyor olsam hissizleşiyorum diyeceğim..onca yıldır yalandan yaşadıgım her anımın zehre dönüşmesinde emeği gecen sadece sana tek bir sözüm var.terkedildiğinden beri insanlar sana koşarken sen boşlukta boğuldun.sana bazen acıyorum.bana yazacagın cevap mektubunu merak bile etmiyorum.yollarsan bile okumayacagım.aldığın gücümü,aşkımı,sevgimi ve tüm insani duygularımı sana armagan ediyorum.çünkü buna senin daha çok ihtiyacın var.sonra belki birgün o gücü kendinde bulursun.

söylediklerimi unutma.cevap da yazma.iyi hislerimin sana yardım etmesini diliyorum.
hoşça kal...